Floransa Gezi Rehberi

Uyarı 1:  Floransa gezi rehberi tabiki de Uffizi Galerisi ile başlıyor. Burası Floransa’nın en çok turist çeken ve kalabalık noktalarının başında gelmektedir. Uffizi Galerisi’nin ziyareti için önceden bilet ayırmanızda fayda var. Galerinin önündeki kuyruk birkaç saati bulabiliyor. Uffizi Galerisi Bilet rezervasyonu oluşturmak veya satın almak için burayı tıklayabilirsiniz.

Uyarı 2: Floransa için 1-2 günlük vakit ayırdıysanız çoğu yere gezemeyeceksiniz demektir. Floransa’nın en güzel yerleri sokaklarıdır. Bu yüzden Sokaklarına ve meydanlarına çok vakit ayırmak mantıklı olacaktır. Kesinlikle kaçırmamanız gereken müze ise Uffizi Galerisi‘dir. Uyarı 1’de bahsettiğim gibi Galeriye girebilmek için daha önceden bilet almanız size çok vakit kazandıracaktır.

Uyarı 3: Floransa için 3-4 günlük bir vakit ayırmanızı öneririm.

Örnek Program

Floransa, Arno nehri kıyısında bulunmaktadır. Rönesans’ın doğduğu şehir olarak bir açık hava müzesidir.

Floransa’nın şüphesiz en önemli ailesi Medici ailesidir. “Medico” italyancada doktor anlamına gelmektedir. “Medici” ise italyancada doktorlar anlamına gelmektedir. Yani Tıbbiyeli bir ailelerdir.

Birinci Gün

İlk önerim Uffizi Galerisi’ni ziyaret etmeniz olacaktır. Burada (daha önceden bilet almadıysanız) 3-4 saat kadar beklemeniz gerekecektir.

Uffizi Galerisi (Galleria degli Uffizi):

Uffizi Galerisi’ne gelebilmeniz için şehrin ana meydanı olan Signorina Meydanı’na (Piazza della Signorina’ya) gitmeniz gerekecektir. Bu meydanda girişte solunuzdan sırasıyla Gucci Müzesi, Poseidon heykeli, Eski Saray ve nehir kenarına doğru ilerlerlediğinizde solunuzda Uffizi Galerisi kalacaktır.

Uffizi Galerisini çok etkileyici bulurum. Bu müzeyi Floransa’da bulunduğum iki dönemde de ziyaret ettim. İki ziyaretimde de (birinde Fransa’da üniversite öğrencisi, diğerinde İtalya’da üniversite öğrencisi olmama rağmen indirimli biletlerden yararlanamadım). İndirimli biletler sadece 18-25 yaş arasında olan Avrupa vatandaşlarına verilmektedir. Ayrıca pasaport göstermeden indirimli bilet vermiyorlar. İndirimsiz biletlere 2012’de 11 euro, 2015’te ise 12 euro ödedim.

Raphael, Michalengelo, Botticelli ve Caravaggio’nun önemli eserlerini burada görebilmektesiniz. Aynı zamanda Klasik ve Helenistik dönemlere ait çok sayıda tablolar da bulunmaktadır.

Galerinin içinde Büstlerin olduğu bir koridor (corridoio e statue, Gallery of Status) bulunuyor. Bu koridorda, kapılardan birinin en üstünde Osmanlı Padişahların Beyazıt’tan başlayarak Üçüncü Murat’a kadar toplamda 13 padişahın portreleri de bulunmaktadır.

Floransa için hala vaktiniz bulunuyorsa Uffizi Galerisi’nin girişine çok yakında bulunan Eski Saray’a yani Palazzo Vecchio’ya gidebilirsiniz.

Signorina Meydanı (Piazza della Signorina): 

Bu meydandaki heykellerden etkilenmemek mümkün gözükmüyor. Bu heykellerin çok azı orijinaldir; orijinaller çeşitli müzelere kaldırılmıştır.

Eski sarayın girişince Herkül, David heykeli ve Aslan heykelleri Saray’ı korumak için Saray’ın girişinde bulunmaktadırlar. Eskiden bu meydanda Medici Ailesinin heykelleri Saray’ı korumak için bulunurmuş.

Eski Saray (Palazzo Vecchio):

Günümüzde sadece küçük bir kısmı gezilebiliyor. Signorina Meydanı’ndaki Saat kulesi’nin olduğu kısım ise günümüzde Belediye olarak görev yapmaktadır. İtalya’nın çoğu yerindeki gibi Floransa’da da eski binalarda  çeşitli tarihi eserler sergilenerek, eski binalar birer müzeye çevrilmektedirler.

Eski Köprü (Ponte Vecchio):

Floransa’nın en önemli köprüsü ve birazdan üzerinden geçeceğiniz Köprü’nün üzerindeki dükkanların eskiden kasap dükkanları olduğu düşünülüyor. Günümüzde ise bu dükkanlar kuyumcu olarak kullanılmaktadır.

İkinci Köprü (Uffizi Köprüsü):

Eski Köprü’de yürürken muhtemelen biraz geç fark edeceğiniz bir köprü daha bulunmaktadır. Köprünün resimlerine bakarsanız fark edeceğiniz üzere halkın yürüdüğü Köprü’nün üstte başka bir Köprü daha bulunuyor. Bu üstteki Köprü: İki Sarayı (Eski ve Pitti) birbirine bağlamaktadır. Köprünün olması gerektiğinden biraz daha uzun olmasının nedeni ise bir evin sahibinin, Köprü’nün yapımı için evini satmamasıdır. Üstteki bu ikinci Köprünün adı Uffizi Köprüsü‘dür. Uffizi Köprüsü sadece İtalya’nın özel günlerinde ve bazı özel turistik gezilerde ziyaret edilebilmektedir. Adından da anlaşılacağı gibi Köprü, günümüdeki Uffizi Galerisi’ne bağlanmaktadır.

Floransa Katedrali (Duomo di Firenze):

“Duomo” italyancada kilise anlamına gelmektedir. Türkiye’de yol tarifinde camilerden yararlandığımız gibi İtalya’da hatta çoğu avrupa ülkesinde de halk, yol tariflerinde kiliselerden yararlanmaktalar. Floransa’nın Katedrali (Bana göre Milano’daki Katedral’den sonra en etkileyici Katedraldir). Kilisenin içerisi ise hiç ihtişamlı değil. İçeriye girmenize gerek yok. Ama içeri girerseniz; Kilisenin yukarısına çıkıp etkiliyici bir manzara seyredebilirsiniz.

Floransa Katedrali’nin İlginç Hikayesi:

İtalya, eskiden şehir devletlerinden oluştuğu için şehir devletlerinin aralarında rekabet söz konusuydu. Bu rekabetlerde, Katedraller de şehirlerin merkezinde bulundukları için  güç, teknoloji ve statü göstergesiydi. Floransa Katedrali diğer katedrallere göre çok daha büyük yapılmıştır. Bu yüzden, klasik çatı yapımı işe yaramamış ve Katedral uzun süre çatısız kalmıştır. Floransa, bu süreç boyunca alay konusu olmuştur. Diğer devletler, Tanrının Floransa’yı lanetlediğini söylenmişlerdir. Sonradan yenilikçi bir sistemle kilisenin tepesini kapamışlardır. Böylece, Floransa en büyük çatılı Katedral’e sahip olmuştur. Katedral’i görmeye gelen halk sayesinde Floransa, ekonomisinin iyi olduğu prestijli günlerine dönebilmiştir.

Katedral’den çıkınca karşınızda Aziz Giovanni Vaftizhanesi‘ni (Battiserio di San Giovanni) göreceksiniz. Sağ üstte gördüğünüz resim, Vaftizhanenin önündeki altından yapılmış bir Cennet tasviridir.

Strozzi Sarayı (Palazzo Strozzi):

Strozzi Müzesi, Floransa’daki Uffizi ve diğer müzelerle karşılaştırılınca çok da etkileyici değildir. Yine de bazı güzel tarihi eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Giriş ücretleri ise neredeyse Uffizi kadar pahalıdır (10 euro civarı). Burayı daha çok sergiler düzenleyen bir müze olarak düşünürseniz daha doğru değerlendirmiş olursunuz. Açıkçası müzeyi ziyaret ettiğim sırada müzeye gelmiş sergi (Floransa’daki Amerikalılar) tarihi eserlerden daha ilgi çekiciydi. Özet olarak Floransa’da vaktiniz fazlaysa ve Floransa ile bağlantılı olabilecek bir sergiye denk gelmek isterseniz Strozzi Sarayı’nı ziyaret edebilirsiniz.

Akşam yemeği için Aperitivo‘ya gitmenizi öneririm.

Aperitivo Nedir?

Bir süredir Türkiye’de de bazı restoranlarda benzer üslupta denemeler oluyor. Bu restoranlarda akşam üstü- Akşam arası menüdeki bir adet alkollü Kokteyli alarak açık büfeden yemek yiyebiliyorsunuz. Floransa bölgesinin en güzel yapılan ve en meşhur kokteyli Spritz (Şipritz diye okunuyor) güzel bir tercih olabilir. Spritz genelde de menüdeki en uygun kokteyl olarak verilmektedir.

Floransa’daki En İyi Aperitivo ve Bar Mekanı:

Palazzio Strozzi’nin yanında bulunan  Strozzi Meydanı (Piazza di Strozzi) üzerinde bulunan bu Aperitivo mekanı Floransa’da yaşadığım 6 ay boyunca sıklıkla geldiğim aperitivo mekanıdır. Bu güzel yerin adı Colle Bereto‘dur. Aynı zamanda burası ilerleyen saatlerde çok hoş bir bara da dönüşmektedir.

İkinci Gün

Dante Müzesi (Museo Di Dante):

Dante, Beatrice Portinari diye yakınlarında oturan bir kızdan çok hoşlanır hatta bu yüzden the meeting betzeen Dante and Beatrice on a codex of the divine Comedy var. (14. Yüzyılda) Dante Müzesi’ne ev sahipliği yapan ev, eski Floransa’nın en zengin evlerinden biridir. Ev, adeta bir kule gibi olduğundan merdiven çıkmakta zorlanıyorsanız hiç girmemenizi öneririm. Kulenin her katı farklı amaçlar için kullanılıyormuş. Mesela, bir katında odalar, bir katında mutfak bulunurken; bir katı çalışanlara, başka bir kartı prestij, diğer bir kat ise Korunma için ayrılmıştır.

Vaktiniz varsa  Eski Köprü (Ponte Vecchio) ‘den geçtikten sonra diğer sarayı (Palazzo Pitti’yi) ziyaret edebilirsiniz.

Palazzo Pitti (Pitti Sarayı) ve Boboli Bahçeleri (Giardini Boboli):

Saat 8:15-18:50 arasında ziyarete açıktır. Bilet satışı ise 18:00’da kapanmaktadır.Muhtemelen, Uffizi Galerisi ve Eski Saray kadar uzun süre girişte sıra beklemeniz gerekmeyecektir. Palazzo Pitti’nin bahçelerini (Boboli Bahçeleri’ni) birkaç euro fark ödeyerek görebilirsiniz. Pitti Sarayı, rahatlıkla yarım gün harcayabileceğiniz bir saraydır.

David Heykeli (Davut):

Orijinal David (Davut) Heykeli,  Palazzo Vecchio (Eski Sarayın) önünde gördüğünüz yerde değil; Galleria della Academia’da (Akademi Galerisi’nde) bulunmaktadır. Sanat tarihi öğrencilerinin muhakkak ziyaret ettiği bir yerdir. Bu yüzden etrafta bir sürü insanın eskiz yaptığını görebilirsiniz.

David Heykeli Neden Önemli?

İnsan vücut oranlarına uyan en yakın heykeldir. Sadece ellerin ve heykelin başının orantısız büyüklükte olduğu tespit edilmiş. Bu orantısızlığın, Michelangelo tarafından bir gönderme ya da vurgulama için yapıldığı öne sürülmektedir.

Normalde heykel Eski Sarayın önünde durmaktaymış. Bu heykel ile Medicilerin vermek istedikleri mesaj ise ne kadar güçlü olduklarıymış.

David Heykeli, heykeltraşlığın başyapıtı olduğundan biraz zaman harcayarak incelemenizi önerebilirim.

David Heykeli Tasviri: Heykelin her detayı çok nettir hatta tırnakları ve saç kıvrımları bile yapılmış. Heykelin duruşu da sanki bir insanmış gibi sağ bacağına ağırlığını vererek durabilmektedir. Daha detaylara girecek olursak: Sırt kasları, bel kemiği çizgis, diz kapağının damarına kadar yapılmış, nefes alma sırasındaki boğazındaki kas gerilmeleri de çok net olarak gözüküyor. Sol elinden kuşak, şal gibi bir şeyi sırtından öteki eline rulo yaparak dolamış.

Galeri’den çıktıktan sonra Santa Croce Meydanı‘na uğramanızı tavsiye ederim. Akşam yemeği için de çok güzel floransa yemekleri yapan restoranlar da bulabilirsiniz.

Cumhuriyet Meydanı (Piazza della Repubblica) :

Tiramisu molası için Cumhuriyet Meydanı’nda Gilli restoranında yemelisiniz. Tiramisu konusunda en ünlü yer olan Gilli‘de yerli yabancı turist yoğunluğundan dolayı fiyatlar biraz pahalı olabilir. Bu yüzden sadece tiramisu ve yanında sevdiğiniz bir kahve gibi tercihlerde bulunabilirsiniz.

Günü sonlandırmak için  Michelangelo Tepesi’ne çıkmalısınız. Floransa’da, gün batımı için daha eşssiz bir nokta yok. Floransa Katedrali ve çoğu önemli yapı da en net biçimde Michelangelo Tepesi’nden görülmektedir.

Üçüncü Gün

Masumlar Müzesi (Museo degli Innocenti):

Müzede bazı evlatlık alınmış insanların hayat hikayelerini mektuplardan okuyabilirsiniz ya da anılarını vidyolar ile izleyebiliyorsunuz. Seni besleyince neye benzeyeceğini görücez demişler. Sene: 23 kasım 1910. Eğer bebekler küçük delikten geçmiyorlarsa bakım evine yaşı geçtiği için alınmazlarmış. Kapının küçük parmaklıkları var. Bebekleri oradan ancak yeni doğanlar geçebilecek gibi sonra hiçbir şekilde çocuklara geriye verilmiyor. Ama şimdiki sistemde çocuk evlat edinebiyorsun madem doğurdun bak diyorlar İtalyan çocuklarının ihtiyaçları yardımlarla karşılanıyor. Ancak başka ırkların çocucklarını evlat edinebiliyorsun. Tercih genelde balkan çocukları üzerine oluyor.

Her Günlük Tekrardan Yapılan Tabloları duymuş muydunuz?

Her akşam bitmiş halini gördüğünüz, sabah ise resimden hiçbir eser kalmayan alanlar. Resimleri yapan sanatçılar her gün aynı tabloları baştan tekrar yapmaktadırlar. Tüm gelirleri yoldan geçen turistlerin verdikleri bozukluklardır.

Neler yenebilir ve içilebilir?

Kahve için Gucci Caffe‘yi öneriyorum. Vaktiniz olursa arkasındaki binadan girerek Gucci Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Konumu gereği diğer Kahve mekanlarına göre öne çıkmaktadır.

Yemek için adı Brac olan bir restoran önermek istiyorum. Lokal,  ekonomik, dekorasyonu iyi ve  en önemlisi lezzetli bir yerdir. Buraya gelen kitle turistlerin pek bilmediği genelde Floransa’da okuyan  öğrencilerin ve özel bir yemeğe gitmek isteyen floransalılardan oluşmaktadır.

Pizza yemek için en uygun ve en güzel yerlerden birini Palazzo Medici Riccardi’ye çok yakın olan Santo Spirito meydanında Gustaosteria restoranında bulabilirsiniz. Size tavsiyem paket pizza alarak italyanların arasında Santo Spirito meydanında yemeniz olacaktır.

Dondurmanın ilk yapıldığı yer de olduğu için dondurma konusunda çok iddaalıdır. Tahmini her yerinde benzer ve çok iyi dondurmalar bulabilirsiniz. Benim tercihim Carraia dondurmacısıydı (Gelateria La Carraia). İtalyanlar da genelde dondurma için burayı tercih ediyorlar. Arno nehrinin kenarında bulunan bu dondurmacının hemen önünde aynı ada sahip Carraia Köprüsü (Ponte alla Carraia) bulunuyor.

Şarap içmek istiyorsanız; Floransa’nın merkezinde bulunduğu Toskana Bölgesi’nin meşhur ve klasik kırmızı şarabı Chianti‘yi önerebilirim. Yemekten sonra

Bonus Yemek:  Lambrodetto, Ülkemizdeki sakatat, kokoreç gibi bir yemektir. Floransa’ya nereden geldiği belirlenememiş geleneksel yemeklerindendir.

Neler alınabilir?

Toskana bölgesi deri işçiliğiyle meşhurdur. İtalya’nın en ucuz deri ürünlerini burada bulabilirsiniz.. Prato bölgesinde (Floransa’ya beş dakika uzaklıkta) yerleşmiş olan çok sayıda çinli göçmenin etkisi de çoktur. Deri işinde ucuz ürün istiyorsanız sağ resimde bir domuz heykeliyle resmim bulunuyor. Bu meydandaki pazardan deri ürünleri için alışveriş yapabilirsiniz. Meydanın adı: Mercato del Porcellino. Mercato italyanca’da pazar anlamına gelmektedir. Bu meydandaki domuz heykelinin burnuna dokunup dilek dilemek gibi bir inanış da bulunmaktadır.

Floransa’nın kendi üretimi Seague diye bir markası da bulunmaktadır.

Sol yukarıdaki resimde görüldüğü gibi pinokyo oyuncaklarından satın alabilirsiniz. Yalnız Avrupa’da el emeği pahalı olduğundan ve pinokyo oyuncakları el yapımı olduğu için biraz pahalı gelebilir.

Bonus Ziyaret Noktaları

SOKAKLAR

Sokaklardan Manzaralar:

Sokaklarda Klasik ve modern heykeller gizlidir: İnsandan çok heykel yaşar Floransa’da diye çok sevdiğim eski bir söz vardır. Bugün ise Floransa’da yaşayan halktan çok turistler ile karşılaşmanız daha muhtemeldir. Sokaklarda Modern Sanat Örnekleri Eski Floransa Mezarlığı Floransa mezarlığında Edgar Degass’ın meşhur balerin kızı heykeli örneği de var.

Leonardo Da Vinci Müzesi:

Bu müze 1 saatten fazla vaktinizi harcamaya değecek bir yer değil. Daha çok çocuklar için eğlenceli ve eğitici olabilir. Aslında bu müze Leonarda Da Vinci’nin doğduğu Floransa yakınlarındaki Vinci kasabasına göre çok daha dolu bir müzedir. Keşiflerinin büyük oranda maketleri bulunuyor. 2012’deki ziyaretimde öğrenci bileti için 5 euro ödemiştim. 5 eurodan fazlasına özellikle vaktiniz pek yoksa değeceğini hiç sanmıyorum.

Gucci Müzesi:

İçeride resimlerini çektiğim ilginç gelen bazı bilgilendirici yazıları sizlerle paylaşmak istiyorum. İyi Seyahatler,