Mardin Gezisi

Uyarı 1:Mardin Gezisi için tüm bir haftasonu yeterli olacaktır. Mardin’e ulaştığınızda Mardin havalimanı şehir merkezinin yarım saat kadar uzaklığında bulunmaktadır. İlk günden en yorucu programı bitirmek en faydalısı olabilir. Bunun için ilk günlük programda sırasıyla Midyat ve Asmalı Konak, Mor Gabriel Manastırı, Hasankeyf ve küçük bir Mardin gezisi yapılabilir.

Uyarı 2: Midyat’ta görülmesi gereken en önemli ve tek yer Asmalı Konak’tır. Buraya 2 tl gibi makul bir giriş ücreti ödeyerek girebilirsiniz. İçeride yarım saat harcamanız yeterli olacaktır.

Uyarı 3: Midyat’ın yakınlarında ise Mardin gezisinin en önemli durağı olan Mor Gabriel Manastırı bulunuyor. Manastırı tursuz gezemediğiniz için Manastır’da yaşayan bir rahip tarafından gezdirilmesi gerekiyor. Makul bir giriş ücreti bulunan bu gezi için 1 saat kadar vakit ayırmanız gerekecektir. 

Mor Gabriel Manastırı, bu gezinin en önemli duraklarından biri olmasına rağmen maalesef günün her saatinde gezilmeye müsait değildir. Bu yüzden öğle tatili aralığına denk getirmemeniz çok önemlidir. Ziyarete açık olduğu saatler tam olarak 8:30-11:00 ve 13:00-16:30 arasıdır.

Uyarı 4: Mardin’de yöresel yemekleri denemeniz için kesinlikle tavsiye ettiğim mekanlar sırasıyla Cercis Murat Konağı, Seyr’i Merdin ve Maridin Otel olacaktır. Sadece Cercis Murat Konağı çok talep aldığı için Mardin seyahatinizi belirlediğiniz zaman burayı arayarak rezervasyon yapmanızı öneririm. Rezervasyonsuz olmanıza rağmen yemek için yer bulursanız şanslısınız demektir.

Uyarı 5: Dara Antik Kenti civarında yiyecek alabileceğiniz ya da tuvalet gibi diğer ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz yerler az olduğu için Mardin’den Dara yoluna çıkmadan evvel temkinli olmanızı öneririm.

Birinci Gün Cumartesi

Mardin gezisi sırasında ziyaret edilmesi gereken yerlerin başlarında Midyat geliyor. Midyat konumu gereği Mardin’den 1 buçuk saat kadar uzaklıkta bulunmaktadır. Burada eski şehir merkezinin içinde korunmuş birkaç sokaktan oluşan bölgeyi ziyaret edebilirsiniz.

 Ardından ise Asmalı Konağa gidebilirsiniz. Asmalı Konak, Uyarı 2’de de bahsettiğim gibi 2tl gibi bir giriş ücreti ödedikten sonra yarım saat ziyaret edebileceğiniz eski bir evdir.  Evin ziyaret edebileceğiniz birkaç odasından ise çok fazla bir tatmin olamayabilirsiniz.  Ama Konağın üst katlarında bulunan çok özel bir balkon bulunuyor.   Bu balkondan Asmalı Konağa hakim bir görüntü yakalayabilirsiniz.  Balkondan sonra 1 kat yukarı çıkınca ise Midyat’a hakim bir terasa ulaşıyorsunuz. Midyat’tan sonra sırada Midyat’a 20-25 dakika araba yolu mesafesinde bulunan  Mor Gabriel Manastırı‘nı asla kaçırmamalısınız! Bu Manastır, süryaniler için çok çok önemli, kutsal bir alandır.  Uyarı 3’te de bahsettiğim üzere Manastır öğle arasında kapalıdır. Bu yüzden öğle tatili aralığına denk getirmemeniz çok önemlidir. Ziyarete açık olduğu saatler tam olarak 8:30-11:00 ve 13:00-16:30 arasıdır.

Mor Gabriel gezisi rahip tarafından düzenlenen bir tur ile yapılıyor. Bu arada rahiplerin rehberlik hizmetleri oldukça açıklayıcıdır. Tura katıldıktan sonra ilk olarak manastırın avlusuna ulaşıyorsunuz.

Bu gezide, avlunun hemen arkasından bazı binaların iç kısımlarına ziyaret gerçekleştirirken sondan üçüncü fotoğrafta da görülebileceği üzere Manastırın kibrit çöpünden yapılmış maketini; sondan ikinci fotoğrafta da görülebileceği üzere ikonların bulunmadığı Manastırın içindeki kiliseyi de görebilirsiniz. Ziyaretin sonunda Manastır’dan çıkmadan önce bu güzel kilisenin dış mimarisine de göz atmayı kaçırmayın! Mor Gabriel’den sonra havanın kararmasına dek vaktiniz var ise biraz uzak da olsa kesinlikle Hasankeyf‘e uğramalısınız. Hasankeyf, Mor Gabriel’den çıktıktan sonra Midyat üzerinden geçerek 1 saat kadar bir vakit sonra Batman sınırı içerisinde bulunuyor. Buraya soğuk bir dönemde geldiyseniz, Hasankeyf’in tam karşısında tepede bulunan Seyri Keyf Cafe‘ye; Sıcak bir dönemde geldiyseniz Seyri Keyf’in aşağısında nehir kenarındaki cafelerden birine oturmanızı öneririm. Sağdaki fotoğraf Seyri Keyf Cafe’den çekilmiştir.

Arabanızı Seyri Keyf’in yakınında park edebilir ve köprüyü geçerek Hasankeyf’te gezmeye başlayabilirsiniz. Karanlık olmadan konaklayacağınız yere (Benim için Mardin’e) dönmeniz güvenliğiniz için önemli olabilir. Bu yüzden vaktinize bağlı olarak Hasankeyf’e 1-2 saat ayırmanızı öneririm. Bu yürüyüş sırasında ilk önce Hasankeyf çarşısından ve kalıntıların arasından geçmeniz gerekecek.

 Çarşıyı da gördükten sonra aslında bu bölge içerisinde manzara açısından görmeniz gereken en önemli yer Kasır Rabi‘dir. Kasır Rabi’ye doğru tepenin üzerine gittikçe  Seyri Keyf Cafe’den daha farklı bir manzara yakalayabilirsiniz.  Yaklaşık 15-20 dakikalık yürüyüşün sonunda Kasır Rabi’ye ulaşınca 1-2 lira gibi bir giriş ücreti ödemeniz gerekecektir. Bu ücreti verdikten sonra aslında Hasankeyf’in en iyi manzara noktasına ulaşmış oluyorsunuz. Özellikle bu noktadan Hasankeyf’te eski mağaraların olduğu yıkılmış bölgeyi çok net bir biçimde görebilirsiniz. Hasankeyf’ten Mardin’e dönüş yolu ise yaklaşık 2 saat kadar sürmektedir. Mardin’e ulaşınca eğer açsanız akşam yemeği için Cercis Murat Konağı‘nda veya Seyr’i Merdin’de yemenizi  kesinlikle tavsiye ederim!

İkinci Gün Pazar

Mardin’de görülmesi gereken en öncelikli yerlerden biri Zinciriye Medresesi‘dir.  Burası, Mardin’deki ana caddenin biraz yukarısında kalıyor. Zinciriye Medresesi’ne ulaşmaya çalışırken kazayla birkaç yola girebilir ve çok güzel şehir manzaralarıyla da karşılaşabilirsiniz.

Medrese gayet temiz ve içeride bulunan çeşmenin önünde harika fotoğraflar çekilebilirsiniz. Ayrıca Mardin’de en yukarıdaki yerlerden biri olduğu için çok güzel Mardin manzarası yakalayabilirsiniz. Zinciriye Medresesi’nde yaklaşık yarım saat ayırmanız yeterli olacaktır. Zinciriye Medresesi’nden hemen sonra Mardin’de bulunan 2 müzeden en önemlisi olan Mardin Müzesi’ne gidebilirsiniz. Bu müzede giriş ücreti bulunmamasına rağmen müze öğle saatinde kapalıdır. Müzeyi ziyaret edebileceğiniz saat aralığı ise 8:30-12:30 ve 13:30-17:30. Mardin‘in en zengin müzesine 1 saat kadar vakit ayırmanız yeterli olacaktır. Müzedeki en önemli eser ise fotoğraflarda en sonda bulunan dünyanın bulunan en eski oyuncak arabası‘dır. Mardin Müzesi gezildikten sonra Süryanilerin Mor Gabriel Manastırı kadar olmasa da önemli diğer bir manastırı Dayrulzafaran’a oradan da Dara Garnizon Kenti’ne ulaşmadan evvel son bir gayret ile Mardin şehir gezisini tamamen bitirmenizini öneririm.   Bu sırada vaktiniz var ve üstünüzdeki kıyafetler vücut sıcaklığınızı yeterince dengeleyebilecek gibi ise Mardin Kalesi’ne çıkabilir ve/veya Mardin’de bulunan ikinci müzeye Mardin Sabancı Müzesi‘ne gidebilir; kent hakkında kültürel ve tarihi bilgilerinizi geliştirebilirsiniz. Giriş ücreti 2 tl civarıdır.  Artık Dayrulzafaran Manastırı’na ve Dara Antik Kenti’ne gitmek için yola çıkmaya hazırlanabilirsiniz. Yol boyunca özellikle Dara Antik Kenti civarında yiyecek ve tuvalet gibi ihtiyaçları karşılamak neredeyse imkansızlaşacağı için yanınıza yiyecek almayı sakın atlamayın!

Dayrulzafaran manastırı, Mardin’den sadece 20-25 dakika uzaklıkta Mardin-Dara yolunun ise sadece birkaç kilometre tersinde kalmaktadır. Burası Mor Gabriel kadar ihtişamlı olmasa da büyük bir Manastır’dır. Burayı da manastırda yaşayan bir rahip aracılığıyla gezebiliyorsunuz. 1 saat kadar bir vakit ayırmanız yeterli olacaktır.

Dayrulzafaran’dan sonra yarım saat kadar Suriye sınırına doğru gidince Dara Garnizon kentine ulaşıyorsunuz. Burası çok eski dönemlerde askeri şehir olarak kullanılmıştır. Buraya ulaşmak için Dara tabelasını takip etmeniz yeterlidir. Ancak Dara sadece tabelanın olduğu bu alandan oluşturmamakta;  6-8 kilometrelik bir alanı oluşturmamaktadır. Tabelanın bulunduğu bölgenin haricinde çok güzel Sarnıçlar, Dara Zindanı ve Kral Oturağı da kesinlikle görülmesi gereken önemli noktalardandır. İyi Seyahatler,