Uyarı 1: Normandiya turu esnasından kesinlikle Le Mont Saint Michel’e uğramalısınız.
Le Mont Saint Michel hakkındaki yazımı okumak için burayı tıklayabilirsiniz.
Normandiya turu sonunda ya Paris’e doğru ya da Bretagne bölgesine doğru bir tur düzenleyebilirsiniz.
Paris hakkındaki yazımı okumak için burayı tıklayabilirsiniz.
Uyarı 2: Paris’ten başladığım Normandiya turunda ilk durağımı Rouen ve daha sonra sırasıyla Le Havre, Bayeux, Caen ve Le Mont Saint Michel olarak organize ettim. Gezi süreci toplam 4-5 gün sürmektedir. Paris Saint Lazarre’dan kalkan bir trenle Rouen’e ulaşmanız 1 saat 15 dakika kadar sürmektedir.
Uyarı 3: Rouen ve Havre ile vakit kaybetmeyerek Bayeux’de konaklama ayarlayarak daha kısa ve verimli bir Normandiya turu organize edebilirsiniz. Arabanız yoksa kaldığınız yerden Dday turu ayarlamayı unutmayın!!
Birinci Gün
Rouen, vikinglerin başkentliğini yapmış ve Paris’ten de geçen Seine nehrinin en dar noktasında bulunuyor. Deniz ticareti ve endüstrileşme ile zenginleşmiş bir şehir. Burası aynı zamanda norman dükalığının da başkentidir. Rouen, İngiltere ve Fransa arasında olan yüzyıl savaşlarında ingilizler tarafından uzun süre yönetilmiş. Yüzyıl savaşlarında önemli yeri bulunan savaşçı Jean d’ Arc; Rouen’de kazığa bağlanarak diri diri yakılmıştır. Yakıldığı alan günümüzde bilinmektedir.
Bu kilisenin adı Jean D’arc kilisesidir ve merkeze yakındır. Kiliseyi çok değişik çatısı sayesinde kolayca ayırt edebilirsiniz. Bu kilise aslında Jean D’arc’ın yakıldığı yerin üzerine eski kilisenin yerine yapılmış başka bir kilisedir.
Jean D’Arc’ın kilisesinin haricinde Rouen asıl olarak ahşap evleri ve kemerli yapılarıyla çok ünlüdür. Ayrıca bu evlerin bulunduğu yer Rouen’in de en işlek caddesi olan Büyük Saat (Gros Horloge)‘tur. Şehri gezmek için en iyisi başlangıç noktası ise Eski Pazar Alanı (Place du Vieux Marché) olacaktır. Ayrıca Rouen’in en ünlü katedrali olan Cattedrale de Notre Dame’u kaçırmayın! Rouen’de yarım günden fazla vakit harcamanıza gerek yok.
Rouen’den sonra tavsiye etmesem de Normandiya Savaşında yüzde 97 civarı yok olmuş bir şehir olan Havre’ı ziyaret ettim. Burası, bombalandıktan sonra eski yapıları biraz bile toparlayabildikleri için Unesco tarafından ödül almıştır. Rouen’den Havre’a ulaşmanız trenle 52 dakika civarındadır. Burada yıkılmış kısımların tahribatı çok büyük olduğu için eski Havre’ı baştan yaratamamışlar.Bu yüzden burada sadece büyük bir liman görmenin haricinde başka bir şey bulunmuyor. Yine de çok fazla vaktiniz bulunuyorsa André Malraux Modern Sanatlar Müzesi’ne gidebilirsiniz. Burası oldukça büyük empresyonist modern sanat müzesidir.
İkinci Gün
Havre’dan sonra trenle 20 dakika bir süre sonra Bayeux’e ulaştım.Bayeux’e Paris’ten gelmek isterseniz ise yolculuğunuz 2 saat 15 dakika kadar sürecektir. Bayeux, Normandiya Savaşı boyunca neredeyse hiç hasar almamış çok nadir bir kenttir ve gözlemlerime göre Normandiya turu yaparken kalabileceğiniz en doğru yerdir. Bayeux bombardımandan dolayı az zarar aldığı için ana cadde üzerinde çok güzel müstakil norman evleri görebilirsiniz. Bayeux’de kesinlikle Hitler’in savaş zamanında bir kahve için uğramış olduğu ve günümüzde otel olan Chateau de Bellefontaine‘e uğramayı da ihmal etmeyin!
Bayeux’de görmeniz gereken en önemli müze Goblen Müzesi (Musée de la Tapisserie de Bayeux); en önemli ikinci müze ise Normandiya Savaş Müzesi olacaktır. Goblen Müzesi’nde bulunan gayri meşru William’ın İngiltere krallığını nasıl kazandığını anlatmaktadır. Bu goblen 70 metre kadar uzunluğuna sahipmiş ve parça parçayken birleştirilmiş. Bu goblenler savaş zamanı almanlar tarafından Louvre’dan kaçırılmaya çalışılmış ve dünyanın en büyük goblenleridir. Ayrıca, Bayeux yakınlarında İngiliz Mezarlığı bulunuyor; vaktiniz artarsa İngiliz Mezarlığı’nı da ziyaret edebilirsiniz.
Üçüncü Gün
En önemli tur olan Dday turunu yapmanız tam bir gün sürecektir. Gitmeniz gereken en öncelikli noktalar Utah ve Umaha Sahili yani çıkartmanın yapıldığı sahillerdir.
Dördüncü Gün
Günübirlik Le Mont Saint Michel‘e uğramayı atlamayın. Le Mont Saint Michel hakkındaki yazımı okumak için burayı tıklayabilirsiniz.
Ekstra
Normandiya seyahatinden önce Band of Brothers dizisi izlerseniz Normandiya Savaşı hakkında önceden yeterince bilgi edinmiş olursunuz.
Normandiya’da bulunan mezarlarda 2 mezar üst üste koymuşlar. Belli olmayanlar için ise A Solder yazılmıştır. Alman mezarlığında ise iki dünya arasındaki geçişi vurgulamak için küçük ve basitliği vurgulamak için basit bir giriş yapılmış. Amerikan bölümünde sadece dört kadın ölmüş; savaştan sonra savaşta görev alanlar ölürlerse bile şehitler mezarlığına gömülmüşler.
Normandiya savaşında çok fazla sayıda bulunamamış ceset olmasına rağmen; savaşa katılan asker sayısı kadar ağaç dikilmiştir.
Bayeux ve DD Day’i İçeren Haritalar
