bavyera

Uyarı 1: Tren, ulaşım ve açılış kapanış tarih ve saatlerinde bilgilendirilmeden ya da aniden değişiklik olma ihtimali çok düşüktür. Özellikle ICE olarak geçen trenler oldukça konforludur. Trenler baya hızlı ve güzel; fiyatları biraz pahalıysa iyi hesaplayın interrail bileti almak daha uygun olabilir.

Uyarı 2: Münih’ten günübirlik Bavyera turu yapabilirsiniz.

Münih hakkındaki yazımı okumak için burayı tıklayabilirsiniz.

Uyarı 3: Yol çok uzun olduğu için yanınıza çok sayıda yemek ve atıştırma almayı sakın ihmal etmeyin. Muhtemelen yolda dinlenip yemek yiyecek vakit bulamayacaksınız. Ayrıca Münih’te hava ne kadar sıcak olursa olsun Şatolar dağın tepesinde olduğu ve Alplere gittiğiniz için yanınıza kesin hırka alın.

Uyarı 4: Münih Bavyera’ya çok yakın olsa da ulaşımın biraz karışık olması ve Bavyera’da görülecek çok yer olmasından dolayı ilk tren ile ulaşmaya çalışın. Tren ile Münih’ten Fuessen’e gitmeniz gerekiyor; Fuessen’e direkt giden tren sayısı az olduğu ya da daha geç bir saatte olduğu için trenle Buhloe‘de aktarma yapmam gerekmişti. Aktarma açısından endişe etmeyin bu trende çoğu insan Bavyera’ya gittiği için çoğunluğu takip etmek güzel bir seçenek oluyor. Münih’ten Buhloe’ye 1 saatte ulaşıp, Buhloe’den Füssen’e 1 buçuk saatte ulaşıyorsunuz yani Münih- Füssen arası toplam 2 buçuk saat kadar sürüyor. Füssen’e vardıktan sonra herkesle beraber Füssen’den otobüs bileti almanız gerekecek ve en sonunda Bavyera’ya varabiliyorsunuz. Dolayısıyla şatoların olduğu alana ulaşmanız 3 saatlik yoldan sonra mümkün olabiliyor.

Uyarı 5: Bilet ofisinde biletler sayıyla dağıtıldığı için otobüsten indikten sonra bilet sırasına girmektir. Bavyera’da toplam ziyaret edebileceğiniz 2 adet şato bulunuyor; size önerim tüm şatoların dahil olduğu bilet türünü almanız olacaktır. Bu kombine bilet günümüzde 25 euro civarında olabilir. Eğer, sadece bir şatoyu görebilecek vaktiniz ya da bir şato için bütçe ayırdıysanız bu şato Neuschwanstein olmalıdır.

Uyarı 6: Otobüsten indikten sonra yolunuz üzerindeki ilk yer Hohenschwangau Şatosu oluyor.

Sarayı gezdikten sonra çok güzel yarım saat kadar uzun bir dağ yürüyüşü sizi bekliyor. Yol üzerinde dağdan gelen sulardan içebileceğiniz çeşmeler de bulunuyor.

Yürüyüşün sonunda Neuschwanstein Şatosu (II. Ludwing’in Şatosu)‘na varıyorsunuz.Neuschwanstein Şatosu Broşürü

Burada, 1 yıldan kısa süre yaşayan II. Ludwig’in bir erkek olan Wagner ile karşılıklı yaşadığı aşk hikayesi sarayın en önemli konularındandır. Kısa bir süre yaşayabildiği için saray tam olarak bitmemiş olsa da çok özel bir saraydır. İçerideki Aslan heykelleri çok önemlidir. Türklerden edindiği bizans sanat usülünü de sarayda kullanmıştır. İlk geçilen Hohenschwangau Sarayı’nın tepesinden Neuschwanstein Sarayı’nın gelişimini teleskop ile takip edermiş. Sarayda asansör bile bulunuyor. Kuğu Bavyera eyaletinin simgesi olduğu için her sembolle kuğuya göndermeler yapılmıştır. Öyle ki ejderha motiflerini bile kuğuya benzetmekten geri durmamışlardır.