Uyarı 1: Alacahöyük, Hattuşa’dan 25 dakika araba yolu uzaklığındadır. Hattuşa’dan sonra ziyaret etmenizi kesinlikle öneririm.
Hattuşa hakkındaki yazıma ulaşmak için burayı tıklayınız.
Uyarı 2: Müzekart geçiyor, bilet ise 5 tl’dir. 1 buçuk-2 saat kadar kalmanızı öneririm.
İlk önce sit alanının içerisinde olan küçük müzeyi (girişte geçtiğinizde dümdüz devam edince karşınıza gelen okula benzeyen bina) hızlıca bir ziyaret ettikten sonra kazı alanına yani Kaya Kapılara gidebilirsiniz. Zamanınıza göre kısa ya da uzun tur programını takip edebilirsiniz. Hangi turu alırsanız alın kesinlikle sit alanının tam ortasında olan üstü camlı kaplı olan kaya mezarlarını ziyaret etmelisiniz.
Biraz Tarihi bilgi: Alacahöyük, 1835 yılında keşfedilmiştir ancak ilk kazılar Musta Kemal Atatürk’ün isteği üzerine 1935’te başlatılmıştır. Burası ilk milli kazı olma özelliğini taşımaktadır. Burada Hititlilerden önce hattiler yaşıyormuş.Buradan çıkan eserler buradaki müzede, Çorum’daki müzede ve Ankaradaki Anadolu Medeniyetler Müzesi‘nde sergilenmektedir.Toplamda bulunmuş 3 tane hitit kapısı vardır: Aslanlı Kapı, Kral Kapı ve Sfenksli Kapı. Kral Kapı ve Aslanlı Kapı. Müzeden çıktıktan sonra Sfenksli Kapı‘ya gidebilirsiniz. Bu kapı hattuşa kenti dışında keşfedilmiş tek kapıdır.
Sfenksli Kapı: Dışa bakan yüzü girişin sağında ve solunda kabartmalı olarak süslenmiş tek imparatorluk kapısıdır.Sfenksli Kapı’nın genişliği 10 metredir. Sfenks süslemeleri ile olan girişteki bu taşlar iki metre yüksekliğindedir.Bu taş girişlerin etrafındaki tasvirler Fırtına Tanrısı onuruna kutlanan bir töreni temsil etmektedir: Av ve eğlenceden oluşan bir bütünü.
Sfenksli Kapı’dan ilerledikten sonra sol tarafta aşağıda Potern olarak geçen bir kent savunma sistemi durmaktadır. Savunma sistemlerinin kapı yapılarından olan Potern şehrin daha aşağısına açılan yalancı tonoz tekniğiyle yapılmış gizli bir geçit gibidir.Alacahöyük Poternli Kapı: İki burç, iki kapı ve bir girişten meydana gelmektedir. Kapının temelleri iri bloklar halinde kalker cinsinden taşlarla yapılmıştır. İç kısımları toprakla doldurulmuş olan temeller, sandık tipindedirler. Yüksekliği iki metre olan Poternin tabanı geniş ve yassı taşlarla döşenmiştir. Şehir dışına bakan kısım ise tahrip olmuştur.
Savunma sistemlerini de gezdikten sonra kazı alanın ortasındaki mezarlara bakmaya gitmelisiniz. Bazı müzelerde bu mezarların örnekleri bulunsa da yerin de görmek çok daha güzel.
İyi Seyahatler,