Uyarı 1: Bergen, Norveç’in Oslo’dan sonra en bilinen ikinci kentidir. Bergen’de 2-3 gece kadar kalmanızı öneriyorum. Birçok açıdan Oslo’dan daha ilgi çekici yanları bulunmaktadır.
Oslo hakkındaki yazıma ulaşmak için burayı tıklayabilirsiniz.
Bergen, Oslo’ya göre çok daha kuzeydedir ve fiyortlar, Norveç’in kuzeyinde bulunmaktadırlar. Kuzey ışıkları da Norveç’in kuzeyine doğru gidildikçe daha belirginleşirler bu yüzden kuzey ışıklarını görebilmek Bergen’de Oslo’ya göre çok daha nettir. Burada olduğunuz sürece ışıkların akşam hangi aralıklarla görülebileceğini takip etmeniz için NorwayLights diye bir telefon uygulamasını indirmenizi öneriyorum. Uygulamadan aldığım bir resim sağda bulunuyor. Bergen’de kuzey ışıklarını merkeze en yakın en rahat görebileceğiniz yer ise Nordnesparken‘dır. Sabırlı olmanız ve odaklamanız gerekmektedir.
Bergen’den yapabileceğiniz en rahat fiyort turu hakkındaki yazıma ulaşmak için burayı tıklayabilirsiniz.Uyarı 2: Norveç genel olarak çok pahalı bir ülkedir. Ülke, vatandaşları sağlıklı gıdalar tüketmeye teşvik etme amacıyla sağlıklı olan tüm gıdaları çok ucuza, sağlıksız olan tüm gıdalarıysa çok pahalıya satmaktadır. Bu yüzden marketten sağlıklı gıdalar alarak hazırlayacağınız bütün günlük yemek gideriniz ile bir kutu cips satın alabilirsiniz. Restoranlara olabildiğince uğramamaya, market bulamadığınızda ise kafelerde karnınızı şişirmenizi öneririm. Suyu kesinlikle musluktan için! Norveç’te her su temiz olduğu için şişe su almak gereksiz kabul edildiği için pahalıdır, lükstür. Ayrıca Bergen’de bazı restoranlar akşam yemeklerinde öğle yemeklerine göre çok daha pahalıdırlar. Bir restoranda yemek isterseniz kişi başı 50 euro gibi bir ücret ödemeyi göze almalısınız. Büyük pizza ise 40 euro civarındadır. Yine de Bergen’de norveç usulü yemek yiyebileceğiniz bir yer arıyorsanız Balık pazarına çok yakın olan Bare Vestland restoranı kesinlikle tavsiye ederim.
Uyarı 3: Bir Gün batımı için kesinlikle Floyen’a çıkmanız gerekiyor. Yukarıdaki manzara harika
Bergen’de genel olarak herkes bu yolu yürüyerek çıkıyor olsa da füniküler ile çıkma şansınız da bulunuyor. Fünikülerin adı Floibanen olarak geçmektedir ve mağazaların olduğu (Brrygen)’in çok yakınlarında bulunmaktadır. En tepeye ulaştığınızda manzara bölümünün altında keçiler bulunuyor.Örnek Program
Birinci Gün
İlk gün Bergen’i ve şehri gezmek mantıklı bir tercih olacaktır. Şehrin en önemli kısmı Brrygen’dir. Brrygen’in en güzel manzarası ise Balık Pazarı (fisketorget)’ten yakalanabilir. Bu evler limanın eski ticari binalarıdır. Burada bulunan mağazalardan çok güzel hediyelik eşyalar ve kışlık kıyafetler alabilirsiniz.
Edward Munch hayranlarına müjde! Balık pazarından sonra Bergen’de merkezde bulunan alanda bir park bulunuyor. Bu parkın adı Byparken‘dır. Byparken içinde Kode olarak geçen 2 yer göreceksiniz. Bunlar Kode adlı müzenin binalarıdır. Kode binalarının birinde çok fazla sayıda Munch tablolarının olduğu bir bölüm bulunuyor. Eğer bir değişiklik düzelenmemişse Munch tabloları Kode 4’te bulunmaktadır. Geri kalan binalarda ise oldukça güzel yerli ve yabancı eserler sergileniyor.Uyarı 3’te bahsettiğim gibi Floyen’a giderek günü tamamlayabilirsiniz.
İkinci Gün
Güne Bergen’in merkezinden biraz uzakta olan ama Bergen sınırları içerisinde bulunan pagan kilisesi Stavkirke‘yi ziyaret ederek başlayabilirsiniz. Buraya ulaşmak için şehir merkezindeki parktan (Byparken)’dan herhangibir tramvay ile Fantoft durağında indikten sonra biraz yürümeniz gerekiyor. Bu ahşaptan olan kilisenin yapılış tarihi 1150lere dayanmaktadır. Eğer yaz döneminde geliyorsanız içeriye ücret ödeyerek girebiliyorsunuz. Ama kış döneminde kilise kapalıdır. Kilisenin 7 euro gibi bir giriş ücreti bulunmaktadır.
Stavkirke’den sonra şehre geri dönebilir ve bu sefer Brrygen’in daha ilerisine doğru Skuteviken sonra da Sandviken‘e kadar yürüyebilirsiniz. Bu bölgede çoğunluğu beyaz olan çok güzel binalar bulunuyor.Ekstra
Eğer tırmanışları seviyorsanız ve Floyen’a çıktıysanız bir akşam da daha geride bulunan Ulriken olarak geçen alana tırmanış gerçekleştirebilirsiniz. Ulriken’e de tırmanmış ve başka bir tırmanış noktası arıyorsanız Stoltzen doğru bir alternatif olacaktır. Slotzen yaklaşık 1000 adet merdiveniyle ve güzel bir dönüş yoluyla sizi bekliyor olacaktır.
Bir gün Bergen’e çok yakın bulunan Edvard Grieg’in evinin olduğu yerde müzesine gelebilirsiniz. Müzenin adı Troldhaugen‘dır.
Bergen’de Çektiğim Öteki Fotoğraflar İyi Seyahatler,