Uyarı 1: Toplu taşıma ile geliyorsanız, Amsterdam Turu için ilk geleceğiniz nokta Centraal (merkez)dir.Sadece eşyalarınızı bırakacaksanız sol tarafta bavul bırakma (luggage lockers) yerini göreceksiniz.
Uyarı 2: Amsterdam’a ulaştıktan sonra gitmek istediğiniz yere nasıl gideceğinizi kesinleştirmeniz lazım. Merkezden, her yere giden ve gelen trenler, otobüsler, metrolar ve tramvaylar bulunuyor. Fiyatlar çok değişken olduğu için ilk önce hepsine bir bakın. Farkın inanılmaz olduğunu göreceksiniz. Ne kadar büyük bir avrupa şehri olsa da büyük denmeyecek kadar küçüktür. Yarım saat 1 saat gibi bir süre yürümeyi göze alıyorsanız kalacağınız yere yürüyerek gitmeyi tercih edebilirsiniz.
Uyarı 3: İki gününüz ya da full bir günü sırf müzelere ayıracaksınız, MuseumKaart belirli müzelerde geçen karttan alabilirsiniz: Rembrand müzesi gibi)
Uyarı 4: Cuma günü Amsterdamdaysanız, Van Gogh müzesi her gün 9-17 arasında açık olmasına rağmen cumaları 9-22 arasında gezilebilir. Bu yüzden gezme sıranızda Rijks müzesi’ni ilk sıraya Van Gogh müzesi’ni ikinci sıraya taşımanız daha rahat olmanızı sağlayacaktır.
Uyarı 5: Anne Frank House (Anne Frank’ın Evi)’ni görmek istiyorsanız kesinlikle önceden bilet almanız çok vakit kazandıracaktır. Anne Frank ile ilgili bir haber yazısı okumak isterseniz burayı tıklayabilirsiniz.
Sanat dolu bir Amsterdam Turu
Her yer kanallarla bağlandığı için Amsterdam, Venediği andırıyor. Eğer Venediği gördüyseniz Hollanda’nın kuzeyde olmasının getirdiği iklim etkisinin farkını anlayacaksınız. Benzer kanal yapıları olmasına rağmen binaların daha renksiz olması daha karamsar bir ortamda hissetmenize sebep olabilir.
İlk durağım Van Gogh Müzesi: Burası için 3 saat gibi bir süreye ihtiyacınız olacak. Dünya’nın çoğu yerinde ünlü ressamların eserleri dağılmış halde görebiliyorken Van Gogh eserlerinin daha az rastlayabiliyoruz. Bu yüzden normalde önermesem de bu müze için audio tour alabilirsiniz. Audio tourun ise üç farklı türü var. İlginize ve bütçenize göre seçim yapabilirsiniz. En kötü, 5 euro olan bir sesli rehber(audio guide) alabilirsiniz.
Rijks müzesi: Burası 19. yüzyıldan kalma Hollanda’nın çok önemli koleksiyonlarını içinde barındırmaktadır.Burada da 3 saat kadar bir vakit yeterli olacaktır.
Üçüncü durağım Anne Frank’in Evi : Anne Frank’ın güncesi 2. Dünya savaşı sırasında yahudi bir kız olan Anne’ın yaşadıklarını anlattığı güncesidir. Güncedeki olayların geçtiği ev burasıdır.
Dördüncü durağım Rembrandt House Museum (Rembrandt Evi müzesi): Rembrandt’ın 17. yüzyılda 20 yıl süreyle yaşadığı evinin müzesidir. Hem 17. yüzyıl Hollanda tarzını görmek ve resimlerini görebilmek çok güzel bir deneyim. Ücretsiz sesli rehber (audio guide) ile dolaşırken flaşsız fotoğraflar da çekebilirsiniz.
Ekstra
Royal Palace Amsterdam (Amsterdam Kraliyet Sarayı): 1800’lerden beri kraliyet resepsiyonlarının yapıldığı sarayda günümüzde küçük sergiler düzenleniyor. Küçük bir sergi salonu olsa da girebilirsiniz. Burada yarım saat yeterli olacaktır.
Eğer bira özellikle Heineken bira seviyorsanız Heineken turu ‘‘Heineken Experience” yapabilirsiniz. Bu tur kısa bir tur ve turda Heineken birası içip müzeyi gezebiliyorsunuz. Prag‘taki Bira Müzesi kadar güzel bir müze. Bir bilet ile 2 adet bira alabiliyorsunuz. Her cuma, cumartesi ve pazarları 19’a dek diğer günler 17’e açıktır).
Amsterdam’da çektiğim fotoğraflar
İyi seyahatler